Alacakaranlık Elbisemdir
Sana fısıldıyorum
En vahşi rüyaları
Gecenin soğuğunda
Kristallerin içine örtülmüş
Baştan sona buz tutmuş son alacakaranlık ışığı
Dolunayın ruhları bekliyor
Gölgeleri pırıl pırıl
Hepimiz büküyoruz/eğiyoruz
Yorgun yapraklarımızı senin boş deniz kabukların üzerinde
Gerçek saygınlığın işaretinde
Sen misin sevgili lord
Derin derin feryatlar eden bu şelalelerin altında?
Güneşin kuşları
Ayırıyorlar bu kara bulutları
Kibarca uyurken buralarda kışın kanatları
Kendi kendime yemin ettim yemine
Nefes almak için...
Sularda yaşıyorum
Dalgalar fısıldıyor halâ
Eski ninnileri
Ölüyorum
Gizemli kardeşlerimiz halâ ararken bizi
Emrine uyacağım
Görüşüm doğrultusunda
Saf özgürlüğün somut örneğisin
Ama gözlerime göre taş (kalplisin)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder