Ölümsüz Siyah Gül
Umutsuzluğun adına
Adını söyledim
İç geçirdiğim bir feryat
Yine, yeniden...
Ruhsal tutulma...
Tüm kapılar kapalı bana, aramam için
Gece...
Yıldızların bir örtüsü, izleyen...
Gölgem ışıktan doğuyor
Gözün ışığı, karanlıktaki...
Bulanık sular üzerinden anılar süzülür
Durmaksızın arayarak günü, geceyi
Ay ışığı okşar yalnız bir tepeyi
Bir fısıltının sakinliğiyle
Çıplak bir ruh giyerim
Akan sudaki anlamsız bir yüz
Soğuk burası
Ayaz toz ile yaralar ceketimi
Gözler takıldı sessiz portrene
Düşüncelerimizle konuştuk sadece
Beraber diktik gözlerimizi, bekledik
Saatler susuzluğu ve doğan Güneş'i getirdi
Güneşkuşları terk eder karanlık yuvalarını
Gölgeler süsler kemerli yolları
Yüzünü bana doğru dönme
Yalnızlığımla yüzleştiriyorsun beni
Bilinmeyen bir ormandasın
Gizli meyve bahçesi...
Sesin engin ve renksiz
Ama hâlâ çok değerli
Hilâlin ninnisi almış seni
Büyülenmiş o çabuk değişen yüz
Boş bir bakış bağışlıyorum sana
Kutsal sürüdeki başka bir yüz
Korudum onu
Solmayan çiçek sembolünü
Altın mabette saklı
Biz neşelenene dek sonsuzluğun çayırlarında
Gölgeleri yürüyüp geçtiğimizde
Tutuşturacak ve yok edecek
Ölümsüz siyah gülü
Karanlık çöküyor yeniden
Günün son ışıkları süzülür çayırlardan
Akşam ağaçları inlerler bilirlermiş gibi
Geceleri hep seni düşlediğimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder